23 Aralık 2008 Salı

12-19 Kasım Koşulsuz Sevgi, Derin Nefes, Diyafram, Tonlama Çalışmaları

12 kasımda farkettiğim şey koşulsuz sevginin nefes olarak solunabildiği idi...koşulsuz sevgi partikülleri Yaradan (galaktik adı ile Adonai) ışığının özelliklerinin en küçüğe indirgenmiş halidir ve bilinçlidir, kaynağının bilincini taşır....bunu içimizde en derinlere ulaştırmak ve vibrasyonumu bütün gün yüksek seviyede tutmak için kısa tonlama ve derin nefes alma, tüm vücudumla nefes alma egzersizleri yapıyorum...nefesi alırken kısa kesmeyip diyaframı kullanmak ve nefesin durdugu yerden sonra incecik de olsa devam edip karnın içine kadar uzatmak ve karnı şişirmek, sonra verirken de karnı kasarak sonuna kadar vermek başlıca nefes egzersizim. bu sayede toksinleri temizliyorum, Mikail'in öğrettikleri doğrultusunda. İçe konstante olup sadece üç kere çok derin nefesle yapsam bile önemli oranda arınma oluyor ve vibrasyonum zıplıyor adeta :)

Diyafram nefesini sürekli yapabilirsem çok iyi, ama bazen olmuyor o zaman da bu egzersizi sık sık yaparak toksinleri atıyorum, atmaya çalışıyorum. Bunları yazmak bile bugünkü enerjilerde o kadar faydalı geldi ki anlatamam, bilinç altımız her şeyi resmi kabul edip uyguladığı için bazen incelediğimiz ya da kapıldığımız enerjilerde yükselişteki sürekli arınma ihtiyacını gözardı ediyor ve farketmiyoruz ya da müdahale edemiyoruz..

Bunu anlatmaanın başka bir şekli de enerjimizin donmaması.15 kasımda da farkedip yazdığım gibi, ben donmuyorum sabit kalmiyorum demek önemli...çünkü yüksek vibrasyonlarda herşey değişimdir. bu zihin yollarını her enerji değişiminde hemen hatırlamak mümkün olmadığından, zihnimi belli bir yol haritası çizerek ve bunu nefes, tonlama ile tekrar edip ruhuma öğreterek, ruhumun nefes almasını ve giderek özgürleşmesini sağlıyorum. Mikail öğretisi buna ruhsal nefes alma diyor, içe odaklanarak ve niyet ile koşulsuz sevgi nefesini almak, ruhun arınma nefesidir koşulsuz sevgi nefesi.

Yaptığım tonlamaları eskiden sadece üç tonda yapardım OM derdim, aşağıya yazdığım Mikail bilgilerindeki gibi yapmaya başladım sonra, tüm çakraları yukarıdan aşağı açıyor. İçimden geldiği tonda ve her çakrada bir kez veya üç kez yapıyorum, bu alt orta ve üst bedenleri dengeliyor. Her gün ve istediğiniz sıklıkta yapabilirsiniz, aklınıza geldikçe tek tek de yapabilirsiniz.
8. çakra(ruh yıldızı çakrası) OM veya AUM
7. çakra (tepe çakra) İİİİ (iiii)
6. çakra (alın çakrası, 3. göz) EEYY
5. çakra (boğaz çakrası) AAYY
4. çakra (kalp çakrası) AAAH
3. çakra (solar plexus) OOOH
2. çakra (karın çakrası) UUUU
1. çakra (kök çakrası) IIIH

Bir süre sonra omega ışığının güzelliğine hayranlık duyduğumu hissediyorum ve omega noktasını yakalamaya başlıyorum. Omega noktasına odaklanmak kuantum sıçraması yaptırabilen birşey. Omega noktası bilinçsizlik/bilinçaltı, benlik, ruh ve canın kesiştiği ortak bir nokta. Omega noktası Mükemmel Birlik noktası. Kişisel, Gezegensel, Galaktik omega noktaları var. Aydınlanma halinde veya onun dışında da yaşanabilir. Mesih bilnci halinde zihin aynı zamanda omega noktasındadır.

Sadece anın neşesi ile eğlenebilir haldeydim yani anın durgunluğunda kalabilme ve anın içindeki neşe ile eğlenceyi yaşayabilme durumundaydım ertesi gün 19 kasımda . Sonra farkına vardıklarım kutsal kalbime odaklanmayı öğrendiğim ve duygusal kalp frekansını tonlama ve salınım ile artırabildiğimdi. Kutsal kalbimiz ruhumuzun tapınağı ve yaradılışımızdan beri var. Kutsal zihin ve Kutsal kalbin birleşimi önemli tabi birşeyi tezahür ettirmek için, bunun yöntemlerini de öğreniyoruz ve yaşıyoruz değil mi :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder